Eski Fenerbahçeli futbolcu Alex De Souzakariyerini sona erdirirken ülkesi Brezilya'da tüm kariyerine dair önemli bir röportaj verdi.
Alex De Souza futbol yaşantısındaki ilginç anıları anlattı, Türkiye'de yaşadıklarına değindi ve Brezilya futbolu ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
İŞTE ALEX'İN O RÖPORTAJI...
"Annem ve babam eğitim almamış. Bana en çok yardım eden şey, salon futbolu oldu. Birçok insanla tanıştım orada. Doktorlarıın, avukatların çocukları ile yaşadım ve aynı sınıfta yer aldım. Sonra Coritiba'ya gittim ve birçok farklı oyuncu ile tanıştım. Palmeiras'a geçtiğimde, ne yapmam gerektiğini arıyordum. Ailem Curitiba'daydı, kız arkadaşım Curitiba'daydı ve Sao Paulo beni korkuttu. Bolca okudum, çalıştım ve insanlarla futbol dışı sohbetler yaptım. Genelde konuyu bilmiyordum, ancak yine de duyduğum şeyleri özümseyerek, olayın içine girmeye çalışıyordum. 20 yaşında birçok şey yaşadım ve bunları anlatamıyordum. Ancak şimdi 37 yaşındayım ve anlatabiliyorum."
[ALEX DE SOUZA]
"FUTBOLDA BANA BİLGİ YARDIM ETTİ"
"Bilgi, tabii ki futbolda bana yardım etti. Futbolu konuşmak, diğer başka şeylerle de ilgilenmek gibi, kafanın açık olmasını gerektirir. Konuştukça, teknik direktörün de senden istediklerini anlarsın. Kariyerimde bunları yaşadım. Hoca çok basit bir şey istiyordu ve oyuncu, ya bunu duymazdan geliyor, ya ilgilenmiyor ya da satılmak için anlamazlıktan geliyordu."
"KULÜPLER BİR ROBOT İSTİYOR"
"Futbol kulüplerinin en az üzerine düştükleri konu 'insan', onları bir vatandaş yapmak. Kulüpler bir robot istiyor. Bu robot sahaya çıkmalı ve problemleri çözmeli. Eğer çözmezse, onu indirir ve başka robot getirirler. Bunu sadece Brezilya ile sınırlayamayız. Cruzeiro'da bunu yaşadığımı hatırlıyorum. 13-14 yaşında çocuklar, farklı yerlerden, ailelerinin güçleri ile kulüplere geliyorlar ve kulüp genellikle ellerini yıkayıp, onları bir futbol oyuncusu şekline sokmaya çalışıyor."
"BİZİM İDOLLERİMİZ BREZİLYALI'YDI, ŞİMDİ..."
"Ben bir çocukken, Zico'nun otobüs ile Maracana'ya gittiğini gördüm, Socrates'in otobüsle Morumbi'ye yol aldığını gözledim. Bizim idollerimiz Brezilyalılardı, şimdi ise gençlerinki Avrupalılar oldu. Bugün, Brezilya'da oynamak istemeyen gençleri görüyorsunuz. Bu noktada, bu çocukların daha fazla para ile alınmasına olanak veren düzenlemeleri tartışabiliriz "
"AVRUPALILARIN YAPTIKLARINI KOPYALIYORUZ"
"Artık Brezilya stili diye bir şey kalmadı. Brezilya stilinde kim oynuyor? Barcelona'nın, 2011'de Santos'u 4-0 mağlup ettiği maçtan sonra Guardiola, Brezilyalıların geri kaldığını söyledi. Biz Avrupalıların yaptıklarını kopyalıyoruz. Globalleşme ile birlikte, taktiksel açıdan ve teknik adamların istekleri noktasında 'iyi' olan şeye ulaşmaya çalışıyoruz. Teknik kaliteyi düşürdük, ancak Avrupalıların çocukluktan beri yaptığı mental kondisyona sahip olamıyoruz. Tarihimizi kaybettik, ancak bunu geri alabileceğimizi düşünüyorum. Bu bir döngü, tekrar işler değişebilir. Tartışmaya başlamalı ve 13,14 yaşındaki çocuklarla farklı şeyler yaparak, 3-4 yıl içinde tekrar eski günlere dönebiliriz. Birçok insan bunun üzerinde düşünüyor, bunu kağıt üzerine dökmek de basit, ancak uygulaması karışık."
"EN İYİ ALEX 1999 YILINDAYDI"
"Brezilya'daki en iyi Alex, 1999 yılında, Palmeiras'taki Alex'ti. Önemli goller attık ve iyi iş çıkardık. 2003'te ise, her şey kirliydi. Her şey yanlış gitti. Tekrar geri döndüğümde kimse beni istemedi, bir taraftar, yönetici, ya da işçi olarak. Sadece Lüksemburgo bana güvendi"
"CORITIBA'YA AŞIĞIM"
"Coritiba bildiğim bir takım ve taraftarların da nasıl düşündüğünü biliyorum. Söylediğim gibi, 20 yaşındayken, şu anda, 36-37 yaşında söyleyeceklerimi söylemek istiyordum. Ancak insanlar benimle konuşmaya hazır değildi. Birçoğu benim başkanla problem yaşadığımı söyledi, ancak öyle bir şey yoktu. Ne oldu derseniz, o bazı anlarda kendisini benim istemediğim bir pozisyona soktu. Bu her şirket için normal bir şey. Coritiba ile ilişkim için aşk diyebilirim. Burada başladım, eşim ile bu stadın içinde tanıştım. Futbolu bırakma kararım da beni Coritiba'dan ayırmayacak."
[ALEX DE SOUZA]
FENERBAHÇE'DEN AYRILIĞI...
"Buraya geri geldiğimde şöyle bir şey vardı, "Oh, Alex Türkiye'de kavga etti ve geldi". Hayır, ben kimse ile kavga etmedim. Hoca ile tartıştım ve başkan benim ayrılmamı uygun gördü, hoca devam etti. Palmeiras'ta da, Cruzeiro'da da, Türkiye'de de soyunma odasında iyi bir adam oldum. Bunu oyunculara da sorabilirsiniz. Burada, başkan ile aramda bir problem hiçbir zaman yaşanmadı. "
"NEDEN HEYKEL YAPTILAR, BİLMİYORUM"
"Türkler için neden idol oldum bilmiyorum (Gülüyor). Ne olduğunu bilmiyorum. Brezilya'da yaptığımdan farklı bir şey yapmadım. Kendimi adadım, kazandım, kaybettim, çok farklı pozisyonlarda kaldım, ancak mesela bir heykeli hak etmek için farklı bir şey yapmadım. Onlar Fenerbahçe idmanına gelerek, heykel için benden ölçüler aldıklarında, bunun ortaya çıkacağını düşünmedim. Çünkü ben sadece futbol oynuyordum. Beni sevmeyenler de şöyle dedi, "Adama bak! Geldi, para kazandı, ayrıldı ve hala onun için bir heykel yapıyorlar". Sakince bakıyorum olaya. Onların kültürlerine dahil oldum, görevimi eksiksik yerine getirdim, benim ailem de onların kültürlerini benimsedi ve dikkat ettik her şeye. Sıradışı bir şey yapmadım, hiçbir şey yapmadım. Gerçekten, bu benim için bir gizem."
"YA DAMGA VURURUM, YA DA ÖLÜRÜM DEDİM..."
"Beni 2003 yılında da istediler, ancak kabul etmedim. Eşim hamileydi. Eğer beni gerçekten istiyorlarsa, kızım doğduktan sonra tekrar gelmelerini söyledim. Cruzeiro'da beni gollerimi atarken izlediler. Brezilya'daki en iyi oyuncuyu alacaklarını düşünüyorlardı. Bu yüzden ben İstanbul'a gittiğimde, zaten bir idöldüm. 20000 insan, havaalanında beni bekliyordu. Gördüğüm en çılgın şeydi. Kendi kendime, ya damga vururum ya da ölürüm diye düşündüm. 30,32 gole damga vurdum ve şampiyon olduk. Bu çılgınlık gün geçtikte daha da arttı."
"YAŞANAN EN ÇILGIN ŞEY, İSTANBUL'DAN AYRILIĞIM"
"Ama yaşanan en çılgın şey ayrılığımdı. 12 gün boyunca, 3-4 bin insan benim evime koştu. Kızım bir gün geldi e bahçemizde insanların yattığını söyledi. 3 tane de köpeğim vardı ve serbestti. Onları, insanlara saldırmaması için tutmamız gerekiyordu. Ülkedeki bu kargaşa sırasında, bir de köpeklerimin olay olmasını istemedim (Gülüyor). Saat 10'da Brezilya'ya uçağım vardı ve havaalanında insanlar meşalelerle ortalığı ateşe verdi. Polis şefi geldi ve bana, "Bir an önce git, bu insanlar sen gidince duracak" dedi. İnsanlar uçağı görüyordu. Kızım dillerini öğrenmişti ve bir adam gelip, havaalanının kapandığını, çünkü çıkan duman ve ateşin havaalanını patlatacak seviyede olduğunu ona söyledi. Büyük hayalkırıklığa yaşadı. Uçak 19:40'da ayrıldı, biz sınır dışı edilmiştik. "
[ALEX DE SOUZA]
"TÜRKİYE'DE NORMAL HAYAT İÇİN..."
"Türkiye'de normal bir hayat sürebilirsin, ancak herkesle tanışmak için sabırlı olmalısın. Sokaklarda bu durumla karşılaşmamak için, evde kaldım. Alışveriş merkezlerine, sinemaya ve restaurantlara gittiğimde, fazla zamanım olmadığını biliyordum. Önemli olan, hızlıca işini halledip, oralardan kaçmaktı. Eğer ailem ile bir gün geçiriyorsam, genelde evden çıkmıyorduk."
İSTANBUL'DA GECE KULÜBÜ HATIRASI...
"Bir gün ünlü bir gece kulübündeydik İstanbul'da. Yanımızda birkkaç arkadaşımız da vardı. Eşim bir yanımdaydı ve öbür tarafımda bir sarışın bayan vardı. Bir fotoğrafçı, benim fotoğrafımı çekmiş ve sonra eşimi o kareden çıkarmış. Ancak omzu yine de görülüyordu. Sonra bu fotoğrafı, bizim bir maç kaybetmemizi bekleyerek saklamışlar. Eğer o haber yayınlandıktan sonra aşırı tepki vermiş olsaydım, bir başka yalancı manşet ortaya çıkardı. Hoca ile olan tartışmam, inanılmaz bir şekilde büyütüldü. "Alex, 12 gol daha atarsa rekor kıracak" dendi ve sonrası geldi. Bir golün ardından, televizyon hocanın reaksiyonunu gösterdi. Bu noktada ben onlara önemli bir 'silah' verdim. "
"EN İYİ OYUNCU OLMADIĞIMI BİLİYORUM"
"Ben dünyadaki en iyi oyuncu olmadığımı biliyorum. Kendimi başka kimseden farklı görmüyorum. Ben bir futbol oyuncusuyum ve yakın zamanda futbol oyuncusu da olmayacağım. Yenilgiler bana çok şey kazandırdı. Tanrı bana, top oynamam için bir hediye vermiş, ancak bu beni bir taraftardan, bir yöneticiden daha iyi yapmaz. Daiane(eşi) ile yaşadıklarım da bunu gösteriyor. Farklı sosyal statülerdeydik. İlişkimiz başladığında, saçma ve absürd görünen birçok şey vardı. Ancak sonrasında fark olmadığını anladık. Sen, hayatın sana sunduğu insansın. Sakin bir şekilde yaşamalısın."
"FENERBAHÇE'YE GERİ DÖNEBİLİRİM"
"Teknik direktörlük kursuna gideceğim, ancak bu benim teknik adamlık yapacağım anlamına gelmez. İstediğimde teknik direktör olmak için yeterli olmaya çalışacağım. Şu anda ne yapacağımı bilmiyorum. Türkiye'ye, Fenerbahçe'ye geri dönebilirim, bu mümkün. Ancak Coritiba'da teknik direktörlük yapmak istemiyorum."
"CORITIBA İLE İLİŞKİM NOKTALANACAK"
"Coritiab ile ilişkim, Bahia maçı ile birlikte noktalanacak. Onlarla daha fazla profesyonel ilişkim olsun istemiyorum. Ne yönetici olarak, ne de bir hoca olarak. İleride belki fikrimi değiştiririm, ancak şu anda böyle düşünüyorum. Bir taraftar olacağım ve bir taraftar olarak, sahada oynayanları destekleyeceğim."
INSTAGRAM'DAN DA VEDA ETMİŞTİ
Alex de Souza, sosyal paylaşım sitesi Instagram hesabından Portekizce ve Türkçe dillerinde yayımladığı mesajla, bugüne kadar formasını giydiği takımların taraftarlarına teşekkür etti.
"ŞÜKRÜ SARACOĞLU'NA...."
Mesajında, forma giydiği takımların statlarında oynamaktan duyduğu memnuniyeti vurgulayan 37 yaşındaki futbolcu, "Couto Pereira'ya, Palestra İtalia'ya, Mineirao'ya, Maracana'ya ve Şükrü Saracoğlu'na teşekkürler. Eğlenceye ve taraftarlarımla muhteşem buluşmalarıma evsahipliği yaptılar. Hepsiyle muhteşem enerji alişverişlerim oldu. Gol sevinciyle koştuğum, kenara bakıp destek ve güç aradığım, yuhalandığım, küfür yediğim sihirli yerler" değerlendirmesinde bulundu.
[ALEX DE SOUZA]
Taraftarının kendisine gösterdiği tüm tepkilere teşekkür eden De Souza, mesajında şu ifadelere de yer verdi:
"Forma giydiğim takımlarda oynamak muhteşemdi. Bir özel teşekkür de rakip taraftara. Hiçbir zaman, hiçbir yerde rakip taraftarlarca kötü muamele görmedim. Gerçekten teşekkürler! Rakip taraftarların sessizliğe boğulduğu maçlarda, yine de saygı duyulan bir şekilde sahadan yürüyüp çıkabilmek büyük bir keyifti. Her zaman saygının peşinden koştum ve saygıdeğer bir şekilde bitiriyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Burada yapılan yorumlar, yorum yapan kişilerin kendi görüşleridir. Sitemiz yapılan yorumlardan sorumlu tutulamaz.