Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'a tecavüz etmek isteyen, Aslan direnince bıçaklayarak ve kafasına levye ile vurup öldürdükten sonra babası ve arkadaşıyla yakan Suphi Altındöken'in arkadaşı Fatih Gökçe, jandarmada verdiği ifadede, kendisini azmettiricikle suçlayan arkadaşının Özgecan'ı öldürdüğünü anlattı. Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre; Gökçe, "Bana, 'geminin oradan bir cono aldım, beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı. Ben de bıçağı salladım. Biraz boğuştuk. Arkada yatıyor, ölük' dedi" diyen Gökçe, avukatının uyarısıyla ifadesini yarıda kesti.
Gökçe, jandarmada şu ifadeyi verdi:
Olay günü 20.30 sıralarında 6-7 yıllık arkadaşım Ahmet Suphi telefonla aradı, 'başım belada' dedi. 'Ne oldu hayırdır' dedim ama cevap vermedi. Bana Yenimahalle'de Dörtyol'un oradayım. Boş bir şişeye 5 TL'lik benzin getir dedi. Sonra aradı, Dörtyol'a geçtiğini söyledi. Arkadaşım Osman Taş'ı aradım. Acil arabasıyla beni almasını söyledim. Osman'la Ahmet Suphi birbirlerini isim olarak bilmezler. Ancak belki birbirlerini görmüş olabilirler. Osman, beni aldı ve Dörtyol'a gittim. Suphi'nin istediği benzini almadım. Oraya gittiğimde Suphi aracın içinde oturuyordu. Ben Suphi'nin aracı olan TOK otobüsüne geçtim. Ön koltuğa oturdum. Osman ayrıldı. Osman'a yolda Suphi'nin kavga ettiğini söylemiştim. Suphi ile yolda giderken elinin yüzünün yaralı olduğunu gördüm. 'Hayırdır birader' dedim.
CONO ALDIM
O da bana 'geminin oradan bir cono aldım. Beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı. Ben de konsüldeki bıçağı salladım. Biraz da boğuştuk. Arkada yatıyor, ölük' dedi. Ancak kesin ölü olup olmadığını bilmiyorum. Hatta 'götür hastaneye bırak kaç' dedim. Arkaya baktım ama göremedim. Arabada yoğun kan kokusu vardı. Yolda bana, 'birini ara da benzin iste' dedi. Ben de Osman'ı arayıp istedim. Bu sırada alkollüydüm. 18 civarında 3 tane bira içmiştim. Osman, 5 dk sonra 5 TL'lik benzin getirdi. Biz üniversitenin orada arabada oturuyorduk. Araçtan inip benzini aldım ve Suphi'ye verdim. 'Eve gidiyorum, seni ararım' dedim. Osman'ın arabasına bindim, eve bırakmasını söyledim. Suphi arkamızdan geldi, eve geldiğim esnada benim evime geldi. O arabadan hiç inmedi. Ben yanına gittim. Bıçak istedi. Ben de bıçak yok, sen git dedim. Eve gittim ve telefonu kapattım. Yarım saat oturdum evde, sonra yine açtım. Suphi, babasının telefonundan beni aradı, evlerine gelmemi söyledi. Kendi otomobilimle gittim. TOK otobüsü kapılarının önünde duruyordu. Aracımı yanına çektim. Otobüsün başında kimse yoktu. Ben kapıya doğru giderken Suphi ve babası çıktı, Suphi üstünü değiştirmişti. Rahat ve bol bir kıyafet giymişti. Babası da pantolon, gömlek ve yelek giymişti. Babası, Suphi'yi kast ederek, keşke yanından geçerken dursaydın dedi. Burada arabadaki kıza ne yapalım diye konuştular. Suphi, 'halı gibi bir şeye saralım, bir yerde bekleyelim' dedi.
AVUKATTAN İTİRAZ
Avukatın itirazı üzerine, jandarmadaki ifade alınması işlemi kesildi. Geri kalan ifadenin, savcı huzurunda verileceği kayıt altına alındı.
Milliyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Burada yapılan yorumlar, yorum yapan kişilerin kendi görüşleridir. Sitemiz yapılan yorumlardan sorumlu tutulamaz.