• BIST 5.026,83
  • Altın 1116.872
  • Dolar 18.8571
  • Euro 20.1677
  • Adana 7 °C
  • Ankara 3 °C
  • Amasya 7 °C
  • Antalya 6 °C
  • Bolu 4 °C
  • Çorum 6 °C
  • Diyarbakır 0 °C
  • Giresun 11 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Kastamonu 8 °C

Hazal Şenel'in Tatlı Telaşı

Hazal Şenel'in Tatlı Telaşı
Selena’, ‘Pis Yedili’, ‘Türk Malı’ gibi dizilerle ve ‘Osmanlı Cumhuriyeti’ sinema filmiyle hayatımıza giren Hazal Şenel, şimdilerde tatlı bir telaş içerisinde.

Hazal Şenel'in Akşam'da yayınlanan röportajı...

- Oyunculuğa nasıl başladınız?

Annem benim için bazı sosyal aktiviteler seçiyordu. Tiyatro, opera, bale gibi birçok etkinliğe katıldım. 7 yaşımda bir çocuk tiyatrosu ekibiyle birlikte sahnelediğimiz oyunla birlikte her şeye bakış açım değişti. O yaşta kararımı verdim; yapmak istediğim meslek oyunculuktu. Kısaca annem bana seçme şansı verdi, bende kararımı çabuk vermiştim. Yollarımız Tümay Özokur’la kesişince de yeni bir kariyer ve şöhret planlaması yaptık.

- Yeni filminizde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Hannas’ta Elif adında bir kızı canlandırıyorum.  Elif inanılmaz kötü şeyler yaşıyor.  Bir kadının karşı karşıya kalabileceği en kötü şeyleri yaşıyor; en acısı çaresiz olması… 

SANCILI BİR ÇEKİM AŞAMASI GEÇİRDİM

- Rolü kabul ederken sizi çeken ne oldu?

Ben 10 yıldır komedi yapıyorum. Her zaman drama yapmak istediğimi dile getirmişimdir ama Elif rolü gerçekten beklenmedik bir roldü. Beni hem bedenen hem psikolojik olarak zorlayacağını düşündüm. Nitekim de öyle oldu. Gerçekten çok sancılı bir çekim aşaması geçirdim.

- Korku filminde rol almak nasıl bir duygu?
Değişik bir tecrübeydi. Hiç sakin sahnem olmadığı için Elif rolü beni bayağı bir yordu! Çünkü bu tarz olaylara ve kişilere dokunmak biraz olsun anlamaya çalışmak bile insanı her şeyiyle yoruyor. Bu tarz zor karakterler, oyuncunun da içindeki gerçek potansiyelini ortaya çıkartmasını sağlıyor esasında.

- Diziler mi daha kalıcı yoksa sinema filmi mi?
Sinema filmi kalıcı bir eser, diziler gibi değil. O yüzden tabi ki sinema filmi ama diziler sayesinde de sektörden birçok kişiyi tanıma olanağı buluyorsunuz. Tanıştığın her ekip senin diğer bir ailen gibi oluyor. İkisinin de farklı tadı var. Tür olarak komediyi ne kadar çok sevsem de drama da kendimi daha kolay ifade ettiğimi düşünüyorum. Evet, güldürmek zor ama ağlatmak da zor…

OYUNCU OLMASAYDIM VETERİNER OLURDUM

- Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?

Oyuncu olmasaydım sanırım veteriner olurdum. Çünkü hayvanlara karşı aşırı ilgi ve sevgim var. Onlarla beraber olmayı, vakit geçirmeyi çok seviyorum.

- Hedefleriniz nelerdir?
Aslında bunu bir hedefle sınırlandıramıyorum ama her oyuncu sergilediği performansını ödülle taçlandırmak ister herhalde. Yani hiçbir zaman ‘tamam ben oldum, çok iyi bir oyuncuyum’ dememek lazım. 20 yıl sonra da hep "daha iyisi olabilir" diye düşünenlerdenim. O yüzden bir hedefim ve bir sınırım yok. Dediğim gibi herkes performansının taçlanmasını ister! Ben de kariyerimde bu amaçla emin adımlarla ilerlemeyi tercih ediyorum.

- Sette arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İkizler burcuyum. O yüzden günümün yarısını enerjik geçirirken birden düşen bir yapım var. Uyumluyumdur, arkadaşlarım bana ‘fark etmez Hazal derler’ (gülüyor)  Evcimen bir yapım vardır.  Evde vakit geçirmeyi çok severim. Değişikliğe açık bir insan değilim, alışık olduğum şekilde devam etmesini isterim her şeyin. Ani ataklarım vardır; gecenin 3’ünde Anadolu Yakası’ndan Sarıyer’e sucuk ekmek yemeye gitmek isteyebilirim.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Burada yapılan yorumlar, yorum yapan kişilerin kendi görüşleridir. Sitemiz yapılan yorumlardan sorumlu tutulamaz.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Haberler Webte | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim